30 Ocak 2017 Pazartesi

Kahve ve Sağlık


  İlk önce şu konuda anlaşalım: her yiyip içtiğimiz şeyden az ya da çok sağlığımız zarar görebiliyor. Ancak bu zararları, kahvenin etkileri (genellikle kötü) kadar konuşmuyoruz. İtiraf etmeliyiz, kahve içmeyen biri sizi kahve tüketirken gördüğü zaman, kahvenin ne kadar zararlı olduğundan bahsetmeye başlar. Ama bu can sıkıcı değil mi? Onlara şunu söylemek istemez misiniz: peki bizi canlı tutan ve ömrümüze bir kaç yıl katan nedir?

  Başka herhangi bir içecek gibi kahvenin de taraftarı ve karşıtı; iyi ve köyü yönleri var. Eminim, bilim adamları bu konuyu uzun zaman tartışabilir ve doğru cevabı bulamazlar. Kahve, sağlık konusunda neden bu kadar popüler? Örneğin çay, bağımlılık özelliğine sahip ve sağlıklı yaşamımızı etkileyecek kadar kafein içerir. Ya da daha kötü içeceklerden bahsedebiliriz - alkolün bağımlılık özelliği daha güçlü ve çok daha fazla sağlığa zarar verir. Fakat, herhangi web tarayıcısından arama yapasanız yapın size aşağıda yer alan bilgileri sunacaktır.

  Unutmayın, kahve yararlıdır. Bunu kanıtlamak için hiç bir şey icat etmeye gerek yok, sadece tarihçeye hızlıca bir göz atalım. Kahve her zaman rahatlamaya yardımcı olmamış mıdır? Bir çok kişinin işten sonra rahatlamasına, bazılarının meditasyon yapmasına ve sadece büyüleyici aromalarından keyif almaya yardımcı olmuştur. Kahve yetiştirme ve demleme yöntemini Araplar boşuna gizlemedi.

  Araştırmalar, kahve tüketiminin Parkinson, Alzheimmer, safra taşı, kanser, astım atakları, felç ve karaciğer sirozu gibi hastalıkları büyük ölçüde engellediğini gösteriyor. Negatif etkileri de: uykusuzluk, işitme halüsinasyonları, bazı minerallerin ve vitaminlerin emilmesini engeller, kan basıncını arttırabilir, dişleri sarartır, mide yanmalarına sebep olabilir.



  Günde 6 bardak kahve içen erkekler, hiç içmeyenlere oranla, prostat kanserinin ölümcül formuna yakalanma riski %60 daha düşüktür. Herhangi hastalığın oluşmasına ise %20 kadar daha dayanıklı.

  Günde 5 fincan kahve içen kadınların, bir fincandan az içenlere oranla, östrojen kaynaklı negatif kansere yakalanma ihtimalleri %57 daha düşüktür. Ağır kahve içicilerinin, ilerleyen yaşlarda her türlü meme kanserine yakalanma riskleri %20 daha azdır.

  Bu arada, kadınların hamilelik dönemlerinde kahve tüketmeleri uzmanlar açısından, her zaman sorun olmuştur. Hamilelik esnasında içilen kahvenin bebeği düşük yapma ve bebeğe fiziksel zararlar verebileceğine yönelik araştırmalar da mevcuttur. Ancak bebeğin engelli doğma ihtimalini dahi gözeten bu araştırmaların aşırı kahve tüketiminden kaynaklandığı kanıtlandı.



  Sıkça sorulan bir başka soru: Kahve büyümeyi hızlandırıyor mu? Tabii ki, HAYIR. Bu mit, kahvede bulunan kafeinin osteoporoza yol açabileceği ve böylece kemik ağırlığının düştüğüne inanıldığı zamanlarda ortaya çıktı. Konuyla daha ilgili olanlar için basit bir tavsiye; kahveye biraz süt ilave edin ve karıştırın, belki etkisi olur. Fakat, çocuklarınıza çok fazla kahve vermemenizi tavsiye ederim, genç bedenlerinde farklı etkiler yaratabilir.



  Her zaman tek bir tavsiyem var: günlük kahve tüketiminiz aşırı derecede olmamalı (bu çok önemli), özenle kavrulmuş, doğru öğütülmüş ve ustalıkla demlenmiş kahveleri tercih edin. Böylece sağlığınıza kendi istediğiniz ölçüde etki etmiş olursunuz.

2 yorum: